26 Şubat 2009 Perşembe

MÜJDE! ALLİANOİ ve HASANKEYF KURTULDU

(Üstte) Allioni ve (alttaki fotoğrafta) Hasankeyf'de su altında kalacak olan camiin minaresi... Artık kurtuldular. Emektarlara binlerce teşekkür...

Değerli arkadaşlarım, İzmirli solcuların ortak 'bağımsız belediye başkan adayı' Av. Arif Ali Cangı güzel bir haber yolladı. Çevre konularındaki duyarlığı ve mücadele azmi ile bütün Türkiye'ye örnek olan çalışkan arkadaşım, Allianoi ve Hasankeyf'in -belki de tamamen- kurtulduğunu söylüyor... Arkadaşımın bilgi notu ve Danıştay'ın ilgili kararı alt alta bir ibret vesikası olarak duruyor. Biliyorsunuz artık, benzer bir çalışmayı yıllar önce Fırtına Vadisi'ndeki HES için Av. Yakup Okumuşoğlu ve Av. Erol Özcan'ın önderliğindeki 17 avukatla sürdürmüş ve kazanmıştık. Mücadele uzun erimli ve peşini bırakmaya gelmiyor. Zaten niyetimiz de yok... Harikasınız arkadaşlarım...

26 Kasım 2008 günü Ankara'da, Danıştay 6. Dairesi’nde Allianoi ve Hasankeyf‘in sular altında bırakılmasının önünü açan, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu‘nun Resmi Gazete’nin 27.10.2006 tarihli sayısında yayımlanarak yürürlüğe giren 04.10.2006 tarihli ve 717 sayılı "Baraj alanlarından etkilenen taşınmaz kültür varlıklarının korunması" ile ilgili ilke kararının 2. ve 3. maddelerinin iptali istemiyle açılan davanın duruşması yapılmış ve dava, karar verilmek üzere heyete devredilmişti. Bugün de Danıştay 6. Dairesi’nde Koruma Yüksek Kurulu’nun aynı ilke kararının iptali ile ilgili 74 duyarlı yurttaşın açmış olduğu davanın duruşması yapıldı. Kuşkusuz tarihi bir güne tanıklık ediyoruz. Danıştay 6. Dairesi, Arkeologlar Derneği, Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakfı, TMMOB Mimarlar Odası, İzmir Turist Rehberleri Odası ve Çağdaş Hukukçular Derneği’nin davasında Allianoi ve Hasankeyf‘in sular altında bırakılmasının önünü açan, Koruma Yüksek Kurulu’nun DSİ‘ye, "barajın planlanan alanın dışında başka bir yerde yapılmasının mümkün olmadığının saptanması" halinde taşınmaz kültür varlıklarının "başka bir yere taşınması ya da belgelenerek su altında bırakılmasına karar" verme yetkisi veren ilke kararının iptaline karar vermiştir. Mahkeme gerekçeli kararında 717 no’lu İlke Kararının 2 ve 3. maddelerinde getirilen düzenlemenin 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 3, 9 ve 10. maddelerine aykırı olduğu, 2863 sayılı Kanun ile Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Kurullarına verilen görev ve yetkinin, İlke Kararı’nın iptali istenilen maddeleri ile DSİ’ye verilmesi, DSİ’nin de bu karar doğrultusunda taşınmaz kültür ve tabiat varlığını su altında bırakma kararını vermek ve bu kararını Koruma Bölge Kurulu’na bildirmek suretiyle Kurul’un bir proje seçmesini istemesinin hukuka aykırı olduğuna karar verilmiştir. Bilindiği üzere Anayasanın 63. Maddesinde “Devlet, tarih, kültür ve tabiat varlıklarının ve değerlerinin korunması sağlar” denilmek suretiyle devlete sit vasfındaki kültür ve tabiat varlıklarının “korunmasını sağlamak” ile ödev yüklenmiştir. Bilindiği gibi; Anayasa’nın 90/son maddesi gereğince; usulüne uygun şekilde yürürlüğe konulmuş “Birleşmiş Milletler Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme (1972-Paris), Avrupa Konseyi Avrupa Mimari Mirasının Korunması Sözleşmesi (1985-Granada), Arkeolojik Mirasın Korunmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi (1992 Valetta/Malta) sözleşmeleri kanun hükmündedir. Yüksek Mahkeme’nin uluslararası sözleşmeler ile teminat altına alınan, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu ile tatbiki sağlanan Devletin Anayasal koruma görevini aşarak ortadan kaldıran Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu‘nun 717 no’lu İlke Kararının 2 ve 3. maddelerini iptal etmesi, Allianoi ve Hasankeyf başta olmak üzere DSİ’nin tasarrufu ile sular altında bırakılacak arkeolojik mirasın kurtarılmasına yeni bir müjdenin sesidir. Kamu yararının gerçekleştirilmesi ve kültürel mirasın koruyucusu olan davacı demokratik kitle örgütleri ile 74 yurttaşın sesi, 2000 yıllık tarihi ile ülkemizin sağlam kalmış halen kullanılabilecek sıcak suyu olan en büyük suyla tedavi (hidroterapi) merkezi, aynı zamanda dünyanın doğa tarafından en iyi korunmuş ve en sağlam kalabilmiş sağlık yurtlarından birisi olan Allianoi ile Ilısu barajı’nda tutulacak sularının tehdidi altında nefes almaya çalışan Hasankeyf’in çığlığı olmuştur. Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu‘nun 717 no’lu İlke Kararının 2 ve 3. maddelerinin Yüksek Mahkeme’ce iptali ile birlikte Allianoi ve Hasankeyf başta olmak üzere arkeolojik mirasın koruma adı altında sular altına gömülmesi kararından derhal vazgeçilmeli, gerçek ve katılımcı bir koruma anlayışının yeniden inşası için ülkemiz demokratik güçleri ile bilim insanlarından oluşan yeni bir istişare kurulunun toplanarak tarihimizi gömerek değil, tamamıyla günyüzüne çıkarılarak korunmasına yönelik tüm engeller kaldırılmalıdır. Kamuoyuna saygı ile duyurulur.
Arkeologlar Derneği, Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakfı, TMMOB Mimarlar Odası, İzmir Turist Rehberleri Odası, Çağdaş Hukukçular Derneği ile 74 Yurttaş adına
Av. Arif Ali CANGI,
Av. Hilal KÜEY,
Av. Emre Baturay ALTINOK
Allianoi Girişim Grubu Dönem Sözcüsü Alime MİTAP
Allianoi Girişim Grubu Önceki Dönem Sözcüsü Dr. Oya OTYILDIZ
TMMOB Peyzaj Mimarları Odası Başkanı Dr. Ayşegül ORUÇKAPTAN
RESMİ GAZETE, Sayı : 26329
İLKE KARARI
Kültür ve Turizm Bakanlığından: Toplantı No. ve Tarihi : 72 4/10/2006 Toplantı Yeri Karar No. ve Tarihi : 717 4/10/2006 ANKARAKÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARINI KORUMA YÜKSEK KURULUNUN BARAJ ALANLARINDAN ETKİLENEN TAŞINMAZ KÜLTÜR VARLIKLARININ KORUNMASI İLE İLGİLİ İLKE KARARI Su kaynaklarına sahip ülkemizde, baraj projeleri ekonomik kalkınma açısından önemli bir potansiyel oluşturmaktadır. Ülke topraklarının çok sayıda ve çeşitli kültür mirasını barındırdığı göz önüne alındığında, yapılması planlanan baraj alanlarında kalacak olan taşınmaz kültür varlıklarının korunmasını sağlamak amacıyla, bu alanların koruma ve kullanma dengesi kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Ülkemizdeki su kaynaklarının doğru ve yerinde kullanılması için yapımı zorunlu görülen baraj alanları içinde kalan taşınmaz kültür varlıklarının ve arkeolojik sit alanlarının koruma ve kullanma koşulları ile ilgili olarak;
1- Baraj yapılması planlanan alanlarda, Üniversitelerden ve Bakanlık uzmanlarından oluşacak bir heyet tarafından mevcut ve olası taşınmaz kültür varlıklarının çağdaş ve güncel bilimsel yöntemler aracılığıyla envanter ve belgeleme çalışmalarının yapılmasına, söz konusu alanda taşınmaz kültür varlıklarının ve arkeolojik sit alanlarının bulunması halinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı (D.S.İ.) tarafından planlanan alanın dışında baraj alanı olarak başka yerlerin planlamasının yapılmasına,
2- Planlanan alanın dışında başka bir yerde yapılmasının mümkün olmadığının Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca (D.S.İ.) teknik, idari ve bilimsel açıdan tespit edilmesi sonucunda barajların, taşınmaz kültür varlıklarının ve arkeolojik sit alanlarının bulunduğu alanlarda yapımının zorunlu olması durumunda; a) Barajdan etkilenecek veya baraj suları altında kalacak taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına yönelik uygulamayı belirlemek üzere alanın büyüklüğü ve özelliğine göre Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı (D.S.İ.) tarafından, üniversitelerin konuyla ilgili öğretim üyelerinin (arkeolog, sanat tarihçi, şehir plancısı, mimar, jeolog ve restorasyon ve konservasyon uzmanı vb.) yer aldığı Bilim Komisyonu oluşturulmasına ve bu komisyonun baraj inşaatı sona erene kadar çalışmalarını sürdürmesinin sağlanmasına, b) Baraj alanında tespit edilen taşınmaz kültür varlıklarının niteliği ve yoğunluğu ile barajla ilgili diğer hususlar göz önüne alınarak Bilim Komisyonunca Acil Eylem Planının hazırlanmasına, c) Acil Eylem Planının uygulanması ve bütçesi ile ilgili hususların Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı (D.S.İ.) arasında yapılacak bir protokol ile belirlenmesine, d) Acil Eylem Planı kapsamında Bilim Komisyonu kararları doğrultusunda alandaki taşınmaz kültür varlıklarının tespit edilmesi amacıyla, öncelikli olarak çağdaş ve güncel bilimsel yöntemler aracılığıyla belgeleme ve kazı çalışmalarının yapılmasına, taşınmaz kültür varlıklarının rölövelerinin çıkarılmasına, taşınmaz kültür varlıklarının bulunduğu alanların jeolojik etütlerinin yapılmasına, e) Bilim Komisyonunca yapılan çalışmaların değerlendirilmesi sonucunda elde edilen bilgi ve belgelere dayalı olarak alandaki taşınmaz kültür varlıklarının yerinde korunmasına, başka bir yere taşınmasına veya belgelenerek su altında bırakılmasına ilişkin önerilerin koruma bölge kuruluna sunulmasına, f) Bilim Komisyonunun sunduğu öneri veya önerilerle ilgili koruma bölge kurulunca karar alınmasına, Bu kapsamda taşınmaz kültür varlıklarının;
1) Yerinde korunmalarının uygun görülmesi halinde, buna ilişkin projelerin koruma bölge kuruluna sunulmasına,
2) Başka bir yere taşınmalarının uygun görülmesi halinde, mevcut yerleşim planı ve taşınacağı yere ilişkin 1/200 ölçeğinde hazırlanan öneri yerleşim planı ile uygulama projelerinin koruma bölge kuruluna sunulmasına,
3) Su altında bırakılmalarının zorunlu olduğu hallerde, hazırlanacak program çerçevesinde önem derecesine göre kazı, belgeleme, mimari dokümantasyonlar yanında yerleşimin ve tüm yapıların mekanlarını da kapsayacak şekilde dijital veri ve görsel kayıtlarının alınmasına, yerleşim planının çıkarılmasına, su altında kalacak taşınmaz kültür varlıklarının su sirkülasyonundan zarar görmemesi için alınacak tedbirlere ilişkin projelerin koruma bölge kuruluna sunulmasına, g) Baraj alanlarında sürdürülecek kazı çalışması ve korumaya yönelik yapılacak her türlü harcama ile kamulaştırma çalışmalarının Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı (D.S.İ.) tarafından sağlanmasına, h) Taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına ilişkin projeler kapsamında yapılacak uygulamaların baraj inşaatına paralel olarak eş zamanlı yürütülmesine, bu projelerin uygulanması tamamlanana kadar barajların faaliyete geçmemesine, i) Su altında kalacak taşınmaz kültür varlıklarının, baraj faaliyete geçtikten sonra belirli sürelerle su altı arkeologları tarafından incelenerek durumlarının tespit edilmesine, j) Baraj alanındaki taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına ilişkin çalışmalar sonucunda elde edilen bilgi ve belgelerin yayımlanmasına, 4- Bu ilke kararımızın alındığı tarihte yapımına başlanmış veya yapımı tamamlanmış, alanında taşınmaz kültür varlıkları ile arkeolojik sit alanları bulunan baraj inşaatlarında; taşınmaz kültür varlıklarının ve arkeolojik sit alanlarının korunmasına ilişkin önerilerin 2. maddenin (e) ve (f) bentlerinde belirtilen ilkeler doğrultusunda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı (D.S.İ.) tarafından proje halinde hazırlanarak değerlendirilmek üzere koruma bölge kuruluna sunulmasına, koruma bölge kurulunun alacağı karar doğrultusunda korumaya ilişkin uygulamaların ivedilikle gerçekleştirilmesine, karar verildi

Hiç yorum yok: